İletişim: 0 (264) 282 41 21

E-posta : [email protected]
  Whatsapp : 0 (532) 500 62 59

Archive for Haziran 2015

Genç Nesil ile ilgili Bir Analiz

Geleceğimizin nasıl olacağını gençlere bakarak da tayin edebiliriz. Gençlerin ilgi alanları neler, hangi meslek gruplarına eğilimliler. Neleri yapmayı seviyorlar nelere ilgi duyuyorlar? Neler düşünüyorlar? Gençliğe yapılan yatırım geleceğe yapılan yatırımdır. Umutsuz bir gençlik umutsuz bir gelecektir. Yönetilen değil yöneten bir gençliğe ihtiyacımız var. Genç denilen kesim galiba ortaokul 10-11 yaş seviyesinden başlayıp 35 yaşa kadar gidiyor. Tabiki 75 yaşında ben halen gencim diyenler de var. Onlar nice gençlere taş çıkartıyor.

Gençliğin Bakış Açısı Nasıl?

10 yaş ve 35 yaş arası gençliğimiz hayvanlarla arası nasıl sizce? Geleceğimizi onlara bakarak çizebilirmiyiz? Bu konuda özel bir çalışma yaptık. Aşağıda Sakarya’da bir veteriner kliniğini takip eden 1300 kişinin dağılımını görüyoruz. Ağırlık takipçi erkek ve bayan yaklaşık oranlarda olmakla birlikte 18-34 yaş grubu takipçi sayısı oldukça fazla. Bu araştırmanın tabiki en az 10 klinikte yapılması gerekiyor. Ama elimizdeki verilere göre genç nesilin hayvanlara ilgisi oldukça fazla. 35-44 yaş arası kişilerin yani şimdiki nesilin genç nesil kadar olmasa da ilgisi gayet yüksek. 35-44 yaş grubunun çocuk sahibi olduğunu düşünürsek ve arkadan gelen 18-34 yaş grubunun 15 yıl sonra çocuk sahibi olacağını düşünürsek, 15 yıl sonra bir hayvan sevgisi patlaması yaşanacağı belli. Hayvansever aileler hayvansever çocuklar yetiştirecektir.

Bence bunlar sevindirici haberler. Yeni nesilin doğaya hayvanlara olan ilgisinin artması ve bilinçlenmek için de sosyal medyayı takip etmesi olumlu bir durum. Ayrıca Vet.Hek.Ender ER olarak tuttuğum bir istatistik de en çok sorunun yine aynı yaş grubu olan 18-34 yaş grubundan gelmesi. Tahminlerime göre bir sonraki nesil istatistiğinde 13-17 yaş grubunun da hızlıca arttığını göreceğiz.

Bayanlar mı çok hayvansever Erkekler mi?

Genelde bayanlar daha merhametli ve daha çok hayvansever diyorsanız elimizdeki tablo onu da söylemiyor. Erkeklerin oranı bayanlara göre daha yüksek. Erkeklerin hayvanlar konusunda daha girişken olduğunu söyleyebiliriz. Yine tahminlerime göre bayan hayvanseverlerin oranı önümüzdeki yıllarda erkeklere göre de artış göstereceğini düşünüyorum.

Doğaya saygılı, hayvanlara saygılı bir nesil insanlarada saygılı olacaktır. Bilinçli yaklaşımlar ve öğrenme çabası ülke menfaatlerine yarayacak, huzurlu bir ortam oluşacaktır. Genç nesilden umutsuzuz diyenlere duyrulur. Ben gayet umutluyum.

Devamı..

Yavru Kedi ve Yavru Köpek Bakımı

Bugün ki makalemizde sizlere yavru köpek bakımı ve yavru kedi bakımı nasıl olmalıdır onu anlatmaya çalışacağız.

Yavru sizin elinizde doğmuş, bir barınaktan sahiplenmiş yada satın almış olabilirsiniz. Yavru bakımı gerçekten zor iş. Aynen bir inşaat hazırlığı gibi. Temeli sağlam atmalısınız. Yavru anne sütünü iyi almalı. Eğer elinizde doğmadıysa yavrunuz, mutlaka aldığınız yerden anne sütünü en az kırk beş gün alıp almadığını kontrol ettirin. Projeleriniz ve izinleriniz alınmış olmalı. Yani Veteriner hekiminiz ile bağlantıda olmalı aşılama takvimini öğrenmelisiniz. Depreme karşı dayanıklı olmalı. Yani Yavrunun bağışıklığı güçlü olmalı. Kara bina yapıldıktan sonra ince işçilikteki malzeme kalitesi önemli. Besleme sırasında seçeçeceğiniz kaliteli kuru mama önemli.

Peki Kedi Bakımı Nasıl Olmalı?

Ve inşatı yapacak olan müteahhit kaçmamalı. Yani annenin sağlığı da çok önemli, onu kaybetmemeli, kaçırmamalı ve hayatta kalması çok mühim. Yani inşaatın temelini sağlam atmalı. Anne hayatta ise doğumun 4. gününde iç parazit ilacı uygulaması yapılmalı. Bu yolla süt ile yavruların ilk paraziter ilaçlanması sağlanır. Anne hayatta değilse, maalesef bu durum ile bazen karşılaşıyoruz; iş size düşüyor, artık bir can kurtarana dönüşmenin zamanı geldi. Yavrulara sıcak su torbaları hazırlayıp anne sıcaklığını vermeliyiz. Onları asla ıslak bırakmamalıyız. En geç 2 saatte bir annelerinin yalaması gibi masaj yapmalı; dışkı ve idrar çıkışını uyarmalıyız.

Dışkı ve idrar uyarılması gerçekleşmeyen yavrular malesef ölüyor. Doğum sonrası 2-3 gün yavrularının vücut ısı dengelerini koruyamadıkları ve korunamadığında hipotermi sonucu ölüm şekillendiğini unutmayalım. Anne verdiği vücut sıcaklığı ile yavrulara yeterlidir. Bazen soğuk kış günlerinde vücut sıcaklıkları risk çizgisinde gidip gelse de anne sütünü iyi alan yavrular hayata tutunur.

Süt emmeleri için özel üretilmiş kedi köpek biberonlarından kullanabiliriz.

Yavru Kedi için Hangi Mamalar Tercih Edilmeli?

Yavrular en az 45 günlük olana kadar anne sütü ile devam ederler. 30. Günden itibaren anneyi bırakmaya başlarlar ve yumuşatılmış kuru mama yiyebilirler. 40 günden sonra yumuşatmadan kuru mama yiyebilirler. Artık dişleri çıkmıştır.
Doğum öncesinde olduğu gibi doğum sonrasında da annenin beslenmesi çok önemlidir. Anne güzel beslenecek ki yavrularda bol bol süt alsın. Annenin doğum öncesinde aşılarının tamamlanmış olması süte antikor geçişini yükseltmiştir. Bu sütü emen yavrular bağışıklık maddelerini hazır alacaktır. Yavrular sütten ayrılana kadar bu bağışıklık maddeleri onları koruyacaktır. Anne sütü varken inek sütü ile beslenmek doğru olmaz. Eğerki anne sütünün yetersiz olduğuna inanıyorsak anne sütü yanında takviye yapılabilir.

Evet arkadaşlar zaman ayırıp yavru kedi bakımı adlı makalemizi okuduğunuz için teşekkürler. Bir sonraki makalemizde büyük köpeklerin bakımı hakkında bilgi vereceğiz.

Devamı..

Can Dostlarımız ve Kentlerimiz Paneli

Geçtiğimiz hafta Sakarya’da hayvan dostlarına hitaben ve ayrıca hayvan zulmünün farkında olmayanlara farkındalık oluşturmak için Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Sakarya Veteriner Hekimler Odası ve Veteriner Hekimler Derneği’nin çalışmaları ile Can Dostlarımız ve Kentlerimiz adlı panel düzenlendi. Katılım yoğun olmasa da haber alamayıp da katılamayanların üzüldüklerini defalarca duyduk.

Tekirdağ Belediyesi Veteriner Hekimi İç Hastalıkları ve Psikoloji Uzmanı Prof.Dr.Tamer DODURGA, Veteriner Hekimler Derneği Genel Başkanı Prof.Dr. Şakir Doğan TUNCER, Vet.Hek.Derneği Genel sekreteri Dr.H.Yalçın KÖKSAL, İzmir Karşıyaka Belediyesi Veteriner Hekimi Dr. Aysu ALTIKARDEŞLER İLMAN, Ankara Veteriner Hekimler Odası Başkanı Yrd. Doç. Dr. Oytun Okan Şenel, Sakarya Veteriner Hekimler Odası başkanı Mustafa YILDIZ, Baro Temsilcisi Avukat Yasin Cerrahoğlu gibi bir çok değerli isim sunumları ile paneli gerçekleştirdi.

Panelde Veteriner Hekim Prof.Dr. Tamer Dodurga’nın biz hayvan haklarına damak zevkimize göre karar veriyoruz sözü siyah ve kalın harflerle zihinlere yazıldığını düşünüyorum. Ardından insanlar tarafından ouşturulmuş hiç bir kanun hayvan haklarına hitap edemez diye ekliyor. Gerçekten de bu sözden sonra uzun bir düşünmemiz gerekiyor.
Ülkemizde sığır, kanatlı, koyun, balık; Çin’de köpek, salyangoz, kurbağa, yılan insanlar tarafından yenmeye, tüketilmeye devam ettikçe, damak zevkimize göre kanunları düzenleyeceğiz. Bu nedenle insanların oluşturduğu hayvan hakları kanunları asla yeterli olmayacaktır. Güçlü olan daima kendini kurtaracak şekilde belirliyor kuralları. Tabiki hayvan hakları denilince sadece kedi köpek gelmeyecek akla. Doğa ve hayvanlar gelmeli, tüm canlılar gelmeli. Bitkiler de gelmeli. Dünya’yı birlikte saygı duyarak yaşamayı öğrenmeliyiz, uygulamalıyız.

Şehirlerde yaşayan sokak hayvanlarının sorunları için ayrı ayrı çözüm önerileri ortaya konuldu. Hepsi açık ve net. Bütün çözüm önerilerinin temelinde ise eğitim yatıyor. Eğitilmemiş ve farkına varmamış bir insan ile bir hayvanın aynı doğayı paylaşması kaçınılmaz sıkıntılı olacaktır. hayvanın bakışlarını, acı çekişini farketmeyen, onun aç susuz dolaştığını, yavrusunun beslenemediğini, trafik kazaları ve zehirlenmeler sonucunda acılar içinde öldüğünü, karda soğukta, yağmurda güneşte korunamadığını farkedemeyen, birbirleri ile oyun oynarken, sahibi geldiğinde gözlerindeki sevinci göremeyen insan nerde bilecek hakkı hukuku…

Devamı..